Günahlarımla geldim
Utancımla geldim
Yüzümü yere çalıp
Başımı eğip önüme
Boynumu hazır tutup
Neyse suçum
Neyse cezam
Bir canım işte ben geldim
Zor gelmez elbet
Sen istersen eğer.
Günahlarımla geldim
Utancımla geldim
Yüzümü yere çalıp
Başımı eğip önüme
Boynumu hazır tutup
Neyse suçum
Neyse cezam
Bir canım işte ben geldim
Zor gelmez elbet
Sen istersen eğer.
Kategori |
Şiir |
---|---|
Cilt Türü | Karton Kapak |
Basım Tarihi: | Temmuz 2005 |
Basım Yeri: | İstanbul |
Baskı Sayısı | 1 |
Ebat: | |
Dil: | Türkçe |
Kâğıt Türü: | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı: | 46 |
ISBN: | 9789759129019 |
Yazar hakkında haber bulunamadı.
Doğumu: 15 Aralık 1945, Kür / Dikme / Bingöl
Gülizar hanım ile müezzin Mansur Durmanın oğlu. İlkokulu 1957de Bingölde bitirdi. Bingöl ve Elazığda sayacılık, tuğlacılık, terzilik, kahvecilik, ber-berlik yaptı. 1960 ihtilâlinden sonra İstanbula yerleşti. Kardelen dergisi kurucuları arasında yer aldı. Düşçınarı dergisini çıkardı. Şiir ve şiir kitapları üzerine değini ve eleştiriler yazdı. Akit gazetesi kültür sayfasında haftalık yazılar yazdı. Vakit gazetesinde yazmaya devam ediyor. Evli ve dört çocuk babası şair 1968 yılından itibaren İstanbul Beylerbeyinde ikâmet ediyor. Şiirlerini 1964 yılından başlayarak Sanat Dünyası, Yelpaze Dergisi, Kadın Gazetesi, Bugün, Pos-Tel, Hisar, Eflatun, Yeni Devir kültür sayfası, Aylık Dergi, Bu Meydan, Kelime, Varide, Müslüman Genç, Yeryüzü, Haksöz, Harman, Seviye, Eylül, Aşiyan, Çerağ, Özülke, Endülüs, Kafdağı, Sandal, Aykırı, Palandöken, Lika, Mavera, Kayıtlar, Yedi İklim, Dergâh, Ay Vakti, Birnokta, E dergisi, Kaşgar, Kardelen, Düşçınarı, Yolcu dergi ve gazetelerinde yayımladı.
Eserleri
Şiir: Şehrin Üzerindeki Bulutlar (1990), Haziran (1991), Savrulan (1993), Uzun Beyaz Bir Çığlık (1995), Hoşcakal Hüzünbaz Çocuk (1998), Akşam Yedi Suları (Seçme şiirler, 2000)
Antoloji: Filistin Şiirleri Antolojisi (2001)
Deneme: Uzun Günlerin Kısa Tarihi (1998)
Savrulan, yüreği ile gençlik heyecanlarıyla dolu bir şiir emekçisinin içindeki hüznün seromonisi adeta. Yağmur gibi kanımıza karışan; dağlardan, vadilerden, ırmaklardan taşan ve Nurettin Durmana özgü bir ritim. Kendine özgülüğü çoktan yakalamış bir şair olan Durman, dağa taşa selâm vererek çağırıyor sevdayı. Aşkı, denizi, yağmuru, hanımellerini, gülleri, ebruları, masum bakışlı çocukları, hayatımızdan eksilen bahçeleri, kuşları aydınlık yarınlara taşımaya çalışıyor, nabzını tutarak vaktin ve yaşamanın. Dünyanın yüreğini taşımaya taliptir Durmanın şiiri. Ağıt ve zulüm haline gelen yaşamakta, kurşunlardan önce bir nida ile aşk olsun diyen şair, İslâm topraklarına ekilen acı tohumu, tahammül zırhını kuşattığı mısralarıyla çatlatarak varolma kavgasında yerini alıyor. (Arif Dülger, Vakit Gazetesi, 22 Aralık 1993)
Henüz hiç yorum yapılmadı.