çarpmasıyla New York Citynin en önemli simgesi olan Dünya Ticaret Merkezi
yıkılıp un ufak olurken, yaklaşık olarak aynı dakikalarda üçüncü bir uçak
Pentagona intihar dalışı yapıyor, dördüncü bir uçak da Pittsburgh yakınlarında düşüyordu. Bu saldırılarda binlerce insan öldü ve saldırının başlıca sorumlusu olarak bütün dünyanın gözü tek bir kişiye çevrildi: Suudi muhalif Usame bin Ladin.
Bu intihar saldırıları Dünya Ticaret Merkezinin ilk kez hedef alınması değildi tabii. Yaklaşık sekiz buçuk yıl önce, 26 Şubat 1993te, Dünya Ticaret Merkezinin altındaki otoparkta dev bir bomba daha patlamıştı. Bu saldırının beyni olan Remzi Yusuf,
daha o zamanlar İkiz Kuleleri havaya uçurmayı planlamış, ama bu girişimi,
belki de hazırladığı patlayıcının yetersizliği nedeniyle yarıda kalmıştı.
Şimdi de bütün dünya nefesini tutmuş, Afganistandaki savaşın ne şekilde sonuçlanacağını beklemekte ve belki de her şeyin yatışıp normal hayata geri
dönülmesini arzu etmektedir. Oysa katı gerçeklerin ve eldeki göstergelerin bizi
tam tersi bir yöne sürüklediğini, yaşlı dünyamızın daha uzunca bir süre
barış yüzü görmeyeceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yoktur.
Son derece ayrıntılı kanıtlara dayanma çabası içinde hazırlanmış olan
bu kitabında gazeteci Simon Reeve, dünyada adı en çok anılan saldırganlardan
ikisinin, Remzi Yusuf ile Usame bin Ladinin hayatlarına ve eylemlerine
güçlü bir ışık tutmakta, ayrıca bu isimler etrafında El Kaide örgütü ile
fundamentalist İslamcılığın geleceğini irdelemektedir...