Papanın Gergedanı, Avrupa tarihinin en karanlık dönemlerinde geçen öyküler ya da başka bir deyişle alternatif tarihler yazdığından Umberto Eco ile kıyaslanan İngiliz yazar Lawrence Norfolkun en çok konuşulmuş kitabıdır. İçinden gergedan gibi muhteşem ve korkunç bir hayvanın geçtiği, muazzam bir tarihsel ve coğrafi arkaplana sahip, tümüyle gerçek olaylara dayalı roman, bir sürü kıtayı ve çağı kapsar: kuzeyin donmuş sularında deniz yaşamının başlangıcından, Kuzey Avrupanın ilk sakinlerinin Hıristiyanlık öncesi tanrılarına, güneydeki kokuşmuş 16. yüzyıl Papalık devletine, Asyadaki sömürge savaşlarına, Afrikadaki köle ticaretine dek. Okuyucular Papalık lağımlarında, çıkarları için birbirleriyle kana susamış bir savaş veren İtalyan devletçiklerini simgeleyen farelerden oluşan orduları, yukarıda da resmi görevlilerin yatak odalarında dönenleri görür. Masum insanların acımasızca katliyle, yağmalarla, tecavüzlerle kirlenmiş, kanla ve facialarla dolu Avrupa tarihinin dev ve göz alıcı bir kesiti serilmektedir gözler önüne. Avrupada reformu doğuran koşulların oluşmaya başladığı bir dönemde Lutheri aforoz ederek dünya tarihinin değişmesine yol açacak Papa X. Leonun, siyaset ve yozlaşmanın hüküm sürdüğü, lüks ve şatafatın arkasında gizlenmiş korkunç intikamlar ve akıl almaz entrikalarla dolu sarayından bir kesit. Bu sarsıcı kitabın okuyanın aklına ve duygularına yönelik saldırılardan sonra kendine gelmesi biraz uzun sürebilir. Ancak ödül de büyük: inanılmaz kültürel ve tarihsel birikime, kıvrak bir zekâya ve müthiş bir edebiyat diline sahip usta bir yazardan nefis bir kitap okumuş olmanın coşkusu.