Geçiciliğini, hatta hiçliğini veya hiç olmamışlığını anlayan ve kavrayan varlık olmanın çelişkisinden kurtulabilmek için, insan kendini sabitleştirdiği matematik bir denklem kurar ve bu denklemin bütün değişkenlerini sabit saydığı kendi varlığına ve varoluşuna göre konumlandırır. Adeta kendiyle satranç oynayan ve kendi tarafını hep kazandıran yalnız oyuncunun durumunda olduğu gibi.
Sonuçta insan ötekine güler, kendine ağlar. Ama bu iki konum, sadece görünüşte zıttır. Bu sanal zıtlık, aynı çemberin üzerinde oluşan ters yöndeki hareketten kaynaklanmaktadır. Ve bu zıt yönlü, ama güzergâhı aynı iki hareket iki kez kesişmektedir. Birinci zirve ve kesişme ölüm esnasında, yani sanal gerçekliğin hakikatle buluşması sırasında meydana gelir. Diğer zirve ve kesişme noktası, birincisiyle 180 derecelik açı yapan bir noktada bulunmaktadır. Burası gülerken ağlanan noktadır veya gülüşün yoğunlaşmasının ağlayışa dönüştüğü noktadır. Ötekinin başına gelen herhangi bir olağandışılığın (örneğin düşme gibi), benim başıma gelmemiş olmasından ötürü yaşanan komiklik duygusunun giderek yoğunlaşmasıdır. Bu sefer de kurtuldumun rahatlığının ya bana da olursa! rahatsızlığına dönüşmesidir.
Kategori |
Deneme-İnceleme
|
Cilt Türü |
Karton Kapak |
Basım Tarihi: |
Mayıs 2004 |
Baskı Sayısı |
1 |
Ebat: |
|
Dil: |
Türkçe |
Kâğıt Türü: |
|
Sayfa Sayısı: |
192 |
Barkod: |
9789755333885 |
ISBN: |
975533388-6 |
Yazar hakkında haber bulunamadı.
Mehmet Ali Kılıçbay
1945 yılında Ankara'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni ve Ankara Üniversitesi SBF'yi bitirdi, iktisat doktorası yaptı. Gazi Üniversitesi İİBF İktisat bölümünde öğretim üyesi olarak çalıştı. Halen, Yeni Aktüel ve Sabah'ta haftalık yazılar yazıyor.
Kullanıcı Yorumları
Henüz hiç yorum yapılmadı.
Yorum Yap
Yorum yapmak için kullanıcı hesabınızla giriş yapmalısınız!
Giriş yapmak için lütfen tıklayınız.